Manyas İlçe Sağlık Müdürü Dr. Yusuf Vakitsayan, Ramazan ayının, oruç tutanlar için beslenme ve yaşam şeklinin değiştiği bir ay olduğunu, yeterli ve dengeli beslenmenin sürdürülebilmesi için günün oruç tutulmayan bölümünde en az
“Sahura kalkılmaması ya da sahurda sadece su içilmesinin zararlı olduğu unutulmamalıdır. Sahur yapılmaması, kan şekerinin daha erken saatlerde düşmesine ve buna bağlı olarak günün daha verimsiz geçmesine neden olmaktadır bu sebeple sahura mutlaka kalkılmalıdır.” bilgisi veren Dr. Vakitsayan, “Sahurda süt, yoğurt, peynir, yumurta, tam tahıllı ekmekler gibi besinlerden oluşan hafif bir kahvaltı yapılabilir ya da çorba, zeytinyağlı yemekler, yoğurt ve salatadan oluşan bir öğün tercih edilebilir. Gün içerisinde aşırı acıkma problemi olanların, midenin boşalma süresini uzatarak acıkmayı geciktiren kuru fasulye, nohut, mercimek, bulgur pilavı gibi yemekleri tüketmesi; aşırı yağlı, tuzlu ve ağır yemekler ile hamur işlerinden uzak durması uygun olacaktır. İftar sofralarında bir insana yetecek yemeğin 2-3 kat fazlası bulunabilmektedir. Özellikle ziyafet sofralarına dönüşen iftarların, kalabalık misafirlerle geçirilemeyeceği bu korona virüs sürecinde daha mütevazı sofraların kurulması yerinde bir davranış olacaktır. İftarda kan şekeri çok düşük olduğundan kısa sürede çok miktarda besin tüketme isteği doğmaktadır. Yapılan en büyük hatalardan birisi de çok hızlı bir şekilde, çok yüksek miktarda besin tüketmektir. Çok hızlı yemek yendiğinde fazla miktarda, enerjisi yüksek besinler yenilir ve bu durum hem sağlık açısından risk oluşturabilir hem de ilerleyen günlerde kilo alımına zemin hazırlayabilir. İftar menüsüne önce hurma gibi tatlı bir meyve ile başlanılıp yemeklerin, yavaş yavaş çiğnenerek tüketilmesi hızlı ve fazla tüketimin önüne geçecektir.” diye konuştu.
Sıvı tüketimine de dikkat çeken Dr. Vakitsayan, “Havaların ısınmaya başlaması ile birlikte sıcaklık ve nem artışına bağlı olarak vücut ısısı artmakta ve metabolizma bu yeni duruma uyum sağlamaya çalışmaktadır. İftar ve sahur arasında yeterince sıvı alınmaması durumunda su ve mineral kaybı sonucu, bayılma, bulantı, baş dönmesi gibi sağlık problemleri yaşanabilmektedir. Günde en az 2-2,5 litre (10-12 su bardağı) su içmeye özen gösterilmelidir. Bununla birlikte oluşabilecek kabızlık problemlerini gidermek ve sıvı ihtiyacını karşılamak adına komposto, ayran, taze sıkılmış meyve-sebze suları, sade soda vb. tüketmeye özen gösterilmelidir.” diyerek sözlerine ekledi.
Haber: Pınar DEMİRÇEVİREN