Tarih: 03.08.2022 22:35

Aniden gelişiyor, çoğu zaman kalp krizi ile karıştırılıyor! Varisleriniz varsa dikkat...

Facebook Twitter Linked-in

Varisleriniz varsa dikkat, aniden gelişiyor, çoğu zaman kalp krizi ile karıştırılıyor. 
Akciğer embolisi kalbin sağ kanadından çıkan ve akciğere giden pulmoner arterler denilen damarların kan pıhtısı, hava ya da yağ ile tıkanması sonucu meydana gelen ani ve akut bir tablo. Akciğer embolisi aşırı kilo ve genetik yatkınlık sonucu gelişebiliyor. Akciğer damarı aniden tıkandığı zaman oradaki kan alışverişi ve oksijen alımı bozuluyor. Bu durum sonucunda hastada aniden nefes darlığı, kalp çarpıntısı, öksürük ve bazen de kanlı balgam görülebiliyor. Bu nedenle akciğer embolileri kimi zaman kalp krizi ile karıştırılabiliyor. Ayrıca akciğer embolisine sebep olan faktörler ortadan kaldırılmazsa ve tedavi süreci doğru ilerlemezse pıhtı tekrar oluşabiliyor. Akciğer embolisi ile ilgili bilmeniz gerekenleri göğüs hastalıkları uzmanına sorduk. 
Akciğer embolisi, genellikle bir kan pıhtısı nedeniyle bir veya daha fazla akciğer damarının tıkanması sonucu meydana geliyor. Akciğer embolisi hayati tehlikesi oldukça yüksek olan hastalıklar arasında yer alıyor ve bu konuda risk faktörlerine dikkat edilmesi büyük önem taşıyor. 
Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Mustafa Yaman, akciğer embolisi, nedenleri ve tedavisi hakkında bilgi verdi. 
Akciğer embolisi kalbin sağ kanadından çıkan ve akciğere giden pulmoner arterler denilen damarların kan pıhtısı, hava ya da yağ ile tıkanması sonucu meydana gelen ani ve akut bir tablo. Sıklıkla damarların bir kan pıhtısıyla tıkanması sonucu oluşuyor. Daha az sıklıkla ise hava ya da yağ embolisi sonucu da görülebiliyor. Akciğer embolisinin oluşmasını artıran faktörler arasında damar iç yüzünün bozulması, staz ve kanın pıhtılaşma eğiliminin artması bulunuyor. Pıhtılaşma eğiliminin artmasına tıpta "hiperkoagülabilite" adı veriliyor. Vücudun alt ekstremite denilen bacak ve ayak bölümlerinde ve daha sık olarak da karın bölgesinde bulunan toplardamarlarda bu 3 sebep sonucu, bir şekilde oluşan pıhtı kalbin sağ ventrikül denilen bölümüne geliyor, buradan da pulmoner arterlerle akciğere ulaşarak emboliye neden oluyor. 
Akciğer embolisi nedenleri nelerdir? diye sorduğumuz Prof. Dr. Yaman, sözlerine şöyle devam ediyor: "Kalp damar hastalıkları pıhtı oluşma riskini artırıyor. Özellikle sürekli olarak ayakta kalarak çalışan meslek gruplarında varisler daha çok oluşuyor. Varisler de pıhtı riskini artırıyor. Kanda pıhtılaşma oranını artıran birtakım ilaçlar da bulunuyor. Doğum kontrol ilaçları kandaki pıhtılaşma oranını yükseltebiliyor. Uzun süreler boyunca hareket etmeyen ya da edemeyen yatağa bağımlı kişilerde veya uzun süreler boyunca yolculuk yapan kişilerde, örneğin 4 saati aşan yolculuklarda hareketsiz kalmak pıhtı oluşmasına ve emboliye sebep olabiliyor. Bazı ameliyatlardan sonra da emboli riski oluşuyor. Örneğin karın bölgesi ameliyatları, bacakları ilgilendiren ameliyatlar ya da genel anestezi uygulanan ve uzun süre devam eden ameliyatlar sonucunda, ameliyat sonrası günlerde de emboli atağı oluşabiliyor. Yağ aldırma ameliyatları sonucunda da yağ embolileri oluşabiliyor. Akciğer embolisinin oluşma nedenleri bunlarla sınırlı değil. Emboli, genç yaşlı herkeste görülebiliyor. Örneğin, derin dalış yapan dalgıçlarda yüzeye hızlı çıkış esnasında yağ veya hava embolileri gelişebiliyor. Bu durum halk arasında “vurgun yemek” olarak biliniyor. Kanser hastalarında özellikle akciğer kanserinde kan pıhtılaşma oranı ve akciğer embolisi görülme riski de yüksek. Kemoterapi tedavisi gören kanser hastalarında pıhtı oluşma riski bulunuyor. Genetik yatkınlıklar da kandaki pıhtılaşmayı artırabiliyor. Protein C, Faktör (V) Leiden hastalığı, antitrombin III gibi kanın pıhtılaşmasına sebep olan genetik faktörler de akciğer ambolisinin nedenleri arasına yer alıyor. Bu genetik yatkınlığa sahip kişiler kaç yaşında olursa olsun pıhtı gelişebiliyor. Sigara kullanımı ve aşırı kilo da yine akciğer embolisi sebepleri arasında yer alıyor. Akciğer damarı aniden tıkandığı zaman oradaki kan alışverişi ve oksijen alımı bozuluyor. Bu durum sonucunda hastada ani meydana gelen bir nefes darlığı, kalp çarpıntısı, öksürük ve bazen de kanlı balgam görülebiliyor. Bazen de akciğerin büyük ana damarlarından biri tıkanabiliyor. Bu durumda göğüste çok şiddetli bir baskı ve bayılma da söz konusu oluyor. Göğüs duvarına yakın bir damarda pıhtı olduğunda batıcı bir ağrı oluşuyor. Hasta derin bir nefes aldığında bıçak batıyormuş hissi uyandıran ciddi ağrılar yaşıyor. Bu gibi durumlarda akla mutlaka akciğer embolisinin gelmesi gerekiyor. Her iki pulmoner arterin tıkanması ise ani kalp durmalarına ve ölümlere neden olabiliyor. Bu nedenle pulmoner arter embolileri kalp krizi ile karıştırılabiliyor. 
Prof. Dr. Mustafa Yaman, akciğer embolisi durumunda tedavi protokolünü şu şekilde açıklıyor: "Akciğer embolisinin hafif, orta ve ağır formları bulunuyor. Akciğer embolisinde tedavi; kan pıhtısının ilaçla çözülmesi, bir kateter ile parçalanması veya cerrahi olarak çıkarılmasından oluşuyor. Hafif bir akciğer embolisi durumunda, tedavi olarak antikoagülanlar adı verilen kan sulandırıcı ilaçlar genellikle yeterlidir. Komplikasyon riski düşükse, hastalar bazen ayaktan (evde) tedavi edilebilir. Ağır formda akciğerin her iki ana arteri tıkanmıştır. Hastada ani bir şok tablosu oluşmuştur. Dolaşım bozukluğu ve oksijen yetersizliği de olan hastalar yoğun bakım şartlarında tedavi edilmektedirler. Akut ve şok tablosu ile gelen hastalarda fibrinolitik denilen damarları tıkayan pıhtıların eritilmesini sağlayan ilaç tedavileri uygulanmaktadır. Ağır durumlarda embolektomi denilen cerrahiler de uygulanabilmektedir. Bu ameliyatı kalp ve damar cerrahları pıhtıları temizlemek için nadiren yapmaktadır. Hangi tedavinin uygulanacağına hastanın risk faktörleri değerlendirilerek hekimler tarafından karar verilmektedir." 
Akciğer embolisine sebep olan faktörler ortadan kaldırılmazsa ve tedavi süreci doğru ilerlemezse pıhtı tekrar oluşabilir. Tekrar pıhtı oluşmasını engellemek adına doktorunuzun verdiği kan sulandırıcı ilaçları en az 6 ay süreyle kullanmanız gerekir. Tedavinin düzgün bir şekilde uygulanması ve düzenli doktor kontrolleri hastalığın tekrar etme riskini de azaltır. Tedavi için verilen kan sulandırıcı ilaçlar düzenli olarak kullanılmalı. Fazla kilolar pıhtı riskini artırdığı için kilo olması gereken fazla olmamalı. Kalp ve pıhtılaşma sistemi hastalıkları için erken aşamada tedavi olunmalı. Damar sağlığı akciğer embolisinden korunmada önem taşıyor. Düzenli egzersiz yapmak ve sağlıklı beslenmek damar sağlığını koruduğu için egzersiz ve sağlıklı beslenme aksatılmamalı. Uzun süre hareketsiz kalarak çalışan ya da seyahat eden kişiler mutlaka yeterince su içmeli, her saat başı oturduğu yerden ayağa kalkıp yürümeli ve bacaklarını hareket ettirmeli. 
(POSTA)




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —