CHP Balıkesir Milletvekili Ensar Aytekin, yazılı bir açıklama yaparak Milli Parklar’ın kapatılmasına ilişkin hazırlığı gündeme taşıdı.
İktidarın gözünü şimdi de Milli parklara diktiğini ifade eden Aytekin, “Sırf para gelsin diye bu kez Milli Parklar’ı satışa çıkarmaya hazırlanıyorlar. Doğaya böylesine bir düşmanlığın dünya medeniyet tarihinde eşi yok” ifadelerini kullandı.
Aytekin’in açıklaması şöyle devam etti: “AKP iktidarının ekonomik krize kaynak bulmada son durağının Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü’nü kapatmak olarak gözüküyor. 1958’den beri varlığını sürdüren Milli Parklar, bir Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle kapatılmaya ve 3 parçaya bölünmeye çalışıyor. Üstelik bu yeni yapılar Orman Genel Müdürlüğü ukdesine bırakılmak isteniyor. İşin özeti ise şu: AKP yönetemediği ekonomiye para bulmak için Milli Parklar’ı satıyor. Kazdağları’nda kaç ağaç kesildiğine dair en ufak bir fikri olmayan, son zamanlarda çıkan orman yangınları konusunda yetersiz kalan Orman Genel Müdürlüğü’ne yapılması istenen bu devir, kurumları birbirlerinin içerisinde göstererek iş yükünü arttırmaya ve özellikle de Milli Parklar’da yapılması planlanan başta maden arama olmak üzere birçok usulsüz işe imkan tanımaktadır. Dağlarımızı ve doğal güzelliklerimizi talan eden maden şirketlerinin ülke genelinde Milli Parklar sınırları içerisinde ve mücavir alanında yer alan onlarca arama ruhsatı aldığı ve bu alanlarda arama yapmak için mevzuat değişikliğini bekledikleri iddiaları kamuoyunda dillendirilmişken böylesi bir düzenlememin yapılacak olması, hem doğaya hem topluma karşı işlenmiş suçtur. Ekonomik krizin devlet bütçesine yüklediği zararları vatandaşa yansıtan israf iktidarı, yine aynı düzenlemede Su Yönetimi Genel Müdürlüğü ile Çölleşme ve Erozyonla Mücadele Genel Müdürlüğü Devlet Su İşleri bünyesinde daire başkanlığına dönüştürülmekte ve bu mücadele kamu anlayışından sıyrılıp, olayı ekonomik getirisi olan bir yatırım müdürlüğüne çevirmektedir. Bu düzenlemeden bir an önce vazgeçilmesi gerekmektedir. Zira bu düzenleme ile devlet politikası ile korunması gereken alanların iktidarın rant ve kaynak yaratma çabasına dönüşmesine sebep olacağını hatırlatıyor ve siyasilerin yalnızca halka değil doğaya karşı da sorumlu olduğunu bir kez daha hatırlatıyoruz.” Haber Merkezi