Ahmet Altacı

Tarih: 04.02.2021 15:34

Tefekkür Vakti

Facebook Twitter Linked-in

Değerli dostlar Yüce Rabbimiz yaşadığımız şu dünyada sayısız birçok nimet vermiştir. Kur’an-ı Kerim’de bu husus şöyle ifade edilmektedir. “Allah’ın nimetlerini saymaya kalksanız sayamazsınız” (Nahl,18)  
İşte zamanda bize verilmiş en önemli nimetlerden biridir. Onun için dün geçti, yarının geleceği de belli değil. Öyleyse elimizde bugün var. Ne yapacaksak bugün yapmalıyız.
Hayat da başlı başına bir nimettir. Rabbimiz hayatı, kimin güzel ameller yapacağını göstermek için yaratmıştır. Bunu “O hanginizin daha güzel işler yapacağını sınamak için ölümü ve hayatı yaratandır…” (Mülk, 3) ayetinden öğreniyoruz.
 Değerli dostlar yaşamakta olduğumuz ömrümüz bizlere tek fırsat olarak verilmiştir. En kıymetli varlığımız vaktimizdir! Onunla arzu ettiklerimize kavuşabiliriz…
Peygamberimiz (sav) Efendimiz şöyle buyurmuştur:
“Beş şey gelmeden önce beş şeyin kıymetini bilin:
1- İhtiyarlık gelmeden önce gençliğin,
2- Hastalık gelmeden önce sıhhatin,
3- Fakirlik gelmeden önce zenginliğin,
4- Meşguliyet gelmeden önce boş vaktin,
5- Ölüm gelmeden önce hayatın. (Buhârî, Rikâk, 3)
Değerli dostlar Hadis-i Şerifte insan hayatı beş ana bölüm olarak anlatılıyor. Her bölüm için zamanın ne kadar önemli olduğu bildiriliyor. Geçip giden zamanların da bir daha geri gelmeyeceği ve getirilemeyeceği haber veriliyor. 
Yine Peygamberimiz (sav), “İnsanoğlunun ayakları, kıyamet gününde şu beş şeyden hesap sorulmadıkça Rabbisinin huzurundan ayrılamaz:
1-Ömrünü nerede ve nasıl tükettiğinden,
2- Gençliğini nerede yıprattığından,
3 - Malını nereden kazandığından,
4- nerede harcadığından
5- Öğrendiği bilgilerle yaşayıp yaşamadığından.” Hesabını vereceğimiz
 İlk nimet, ömür nimetidir.  Ömrümüzü nerede, nasıl geçirdiğimizden, zamanımızı nasıl değerlendirdiğimizden, hâsılı bütün yapıp ettiklerimizden sorguya çekileceğiz. 
İkinci soru gençliğimizi nerede, nasıl geçirdiğimizdir. Bu soruyu hiçbir zaman zihnimizden çıkarmamalıyız. 
Üçüncü soru ise Allah’ın bize lütfettiği kazancımızla ilgili olacaktır. Rabbimiz, malımızı nereden kazandığımızı, kazanırken helale harama riayet ettik mi? 
Dördüncü soru nereye harcadığımızla ilgilidir?  Yoksulun, ihtiyaç sahibinin hakkını gözettin mi? diye soracaktır bizlere. Zira mal, servet, her türlü imkân ve kazanç Yüce Rabbimizin bizlere birer emanetidir. Bütün bunlar zihnimizi, kalbimizi, geleceğimizi esir almamalıdır. Gündelik hayatta kişi maişetini temin ile meşgul olurken helal ve haram dengesine dikkat etmelidir. 
Beşinci soru ise ilimle ilgilidir. O gün şu sorulara muhatap olacağız: İlminle amel ettin mi? Onu insanlığın hayrı ve yararına mı kullandın mı?
Değerli dostlar mü’minin hayatı değerlidir. Mü’min için hayatını bu değerde muhafaza etmek ve kullanmak önemlidir. Mükâfat ve mücazat yani sorumluluk, muhakeme, muhasebe hep buna göre yapılacak. 
Değerli dostlar Yunus Emre’nin ifadesiyle
Sular hep aktı geçti, Kurudu vakit geçti Nice han, nice sultan Tahtı bıraktı göçtü. Dünya bir penceredir Her gelen baktı geçti. 
Hayat akıp geçer. Önemli olan bu akıp geçen hayatı rabbimizin istediği doğrultuda geçirmek
 Yüce Rabbimiz, hepimize bereketli bir ömür nasip eylesin. Ömrümüzün kalan kısmını, gelecek günlerimizi geçen kısmından, geride bıraktığımız günlerden daha hayırlı ve bereketli kılsın. İhlas ve takva üzere yaşayabilmeyi bizlere nasip eylesin. Hesabını veremeyeceğimiz bir hayat yaşamaktan hepimizi muhafaza eylesin. Âmin.

 


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —