Dr. Özden Certel Kifoz'u Anlattı

Türkiye ve Dünya üzerinde en sık görülen ortopedik rahatsızlıklardan birinin  kifoz olduğuna dikkat çeke Dr. Certel “Halk arasında  kamburluk olarak adlandırılan, omurgada doğal olarak kifoz ve lordoz (düzleşme) zaten vardır. Bunların aşırı olması patolojiktir. Eğrilikler yani kifoz, lordoz ve skolyoz üç grupta incelenir. Skolyoz, lordoz ve kifoz çoğumuzun hatta her birimizin az veya daha ileri düzeylerde sahip olduğu omurga eğrilikleri ve biçim bozukluklarıdır.”dedi.
Dr. Certel devam eden açıklamasında şu ifadelere yer verdi. “Kifoz yalnızca yaşlılarda değil küçük çocuklarda da tehlikeli bir hastalıktır. Skolyoz genellikle gerçek bir sağlık sorununa neden olmazken, daha az bilinmesine rağmen  kifoz başlı başına hayati tehlike oluşturabilen bir rahatsızlıktır. Kifoz, omurganın öne eğrilmesi durumudur. Aslında omurga sırt bölgesinde zaten öne eğik (kifotik), bel bölgesinde ise çukur (lordotik) bir görünümdedir. İşte sırttaki öne eğikliğin normalin üzerine çıkması (45-60 dereceden fazla olması) ya da beldeki çukurluğu düzelmesi (15 derecenin altına inmesi) ya da kaybolması durumunda kifoz ortaya çıkar.   
İnsan omurgasına yandan bakınca düz hat olmadığını ve omurların her birinin birbirleri ile bir açı yaparak oluşturduğu fizyolojik birtakım eğrilikler olduğunu görürüz. İnsanların göğüs, sırt bölgesindeki kifoz kişiler arasında çok geniş bir farklılık gösterir. Bir başka deyişle sizin de etrafınızda gözlediğiniz gibi, bazı insanlar daha kambur dururken bazıları daha dik durmaktadır. Kamburluğun fizyolojik olarak kabul edilen ölçüsel bir sınırı vardır.
Kötü duruşa bağlı ya da pozisyonel kamburluk; ayakta duruşta 35 derecelik kifozu olan bir insanın kötü duruşa bağlı kamburluğunun, örneğin 55 dereceye çıkmasıdır. Ailelerin çocuklarında gördükleri kamburluk şikayetinin en sık nedeni budur. Bunun en önemli nedeni doğru duruş, oturuş, yatış ve artık doğru bilgisayar – cep telefonu kullanım pozisyonunu bilmememiz , bilsekte uygulamamamızdır.
Yapısal kamburluk ise o kişinin fizyolojik ayakta duruşta dahi 55 derecenin üzerinde olan ve çoğu zaman altta yatan bir kemik veya yumuşak doku patolojisine bağlı ortaya çıkan kamburluğudur. Bu kamburluk doğuştan omurga anomalilerine (konjenital kifoz), bazı kemik hastalıklarına (iskelet displazisi, nörofibromatozis vs.), omurga enfeksiyonu (omurga tüberkülozu vs.) veya omurga kırıklarına bağlı omurların hasar görmesiyle oluşabilen çeşitli sinir ve kas hastalıklarına bağlı olabilir.
Kifoz, kişilerde omuzların yuvarlak olması, kamburluk ve ağrı gibi belirtilere ortaya çıkar, yaşla ve artan açıyla beraber dizlerde büküklük gözlemlenir. Sırt veya omuzda ağrı ve sertlik, bacaklarda sürekli olarak uyuşma ve zayıflıklar, aşırı yorgunluk, duruş bozukluğu, nefes darlığı veya solunum güçlüğü ortaya çıkabilir.
Aileler  kolaylıkla yapabileceği bir test ile duruş bozukluğuna ait kamburluk olup olmadığı ayırt edilebilir. Çocuğunuza dik dur dediğinizde mevcut kamburluğunu belirgin olarak düzeltebiliyor ise, bu büyük ihtimal ile postürel kamburluktur. Burada dikkat edilmesi gereken kamburluğun nereden düzeldiğidir. Eğer kamburluk en çıkıntılı yerinden düzeliyorsa sorun yoktur. Bazen kamburluğun en çıkıntılı yeri hiç düzelmez ve daha üst ile alttaki omurlardan bir miktar düzelme olabilir. Bazen de kamburluk belirgin olarak değil de hafif bir düzelme gösterebilir. İşte bu iki durumda doktorunuza başvurup profesyonel yardım almanız gerekli olabilir. Radyolojik incelemeler sonrası ölçülen açı, bizlerin tedavi sürecini belirleyecektir.
Genel olarak suçlanan bir diğer unsur olan ağır okul çantalarının da bu olayın gerçek sorumlusu olmadığını hatırlatmak isterim. Ağır okul çantaları omurga sağlığı için uygun değildir, çocukluk döneminde bel ve sırt ağrısına ve daha ileri yaşlarda yine bel ağrısı ve bel fıtığı gibi durumların gelişmesine zemin hazırlar ama kamburluğun birici derece sorumlusu değildir. Çocukların okul, dershane, bilgisayar üçgeninden vazgeçmemiz veya onları  alıkoymamız gerçekçi bir yaklaşım da değildir. Çocukların çalışma masaları ve sandalyelerinin uygun konum, açı, yükseklikte olmasını sağlamak, yine monitör ve klavye yüksekliklerini uygun pozisyonlara ayarlamak iyi bir başlangıç olacaktır. Bir diğer önemli konu da çocuklarımızı spora vakit ayırmaları konusunda ikna ve motive etmemizdir. Spor, çocuğunuzun fizik kondisyonunu, omurgayı dik tutan kasların kuvvetini ve dayanıklılığını arttırarak postürel kamburluğun önüne geçecektir.
60 derecenin üzerindeki kifozlarda, özellikle çocuğun önünde büyüme dönemi varsa,  ilerlemesini engellemek için korse ile tedavi edilebilir. Korsenin ana amacı; ilerlemenin engellenmesi ya da yavaşlatılması olmakla birlikte, skolyozdan farklı olarak uygun açıda korse kullanımı ile özellikle küçük çocuklarda eğriliğin bir miktar düzeltilmesini de sağlamaktır. Korse günde en az 20 saat kullanılmalıdır ancak hastadan hastaya değişir. Korse kullanımına rağmen ilerleyen ve 60-75 dereceyi geçen bireylerde önerilen tedavi, cerrahi yaklaşımlardır. Uzmanın cerrahi önerisinin hasta tarafından ciddiye alınması gerekir çünkü kritik derecelere (90-100 derece) ulaşan kifozlar, hastada hayati tehlike oluşturacak kadar ciddi akciğer sorunlarına neden olabilir. Bu nedenle deformitede günümüzde sık tercih edilen cerrahi yöntem skolyozda olduğu gibi posterior enstrümentasyon ve füzyondur. Çok şiddetli eğriliklerde buna osteotomi diye tanımladığımız omurga kemiğinden parça çıkartılarak yapılan düzeltmeler de eklenebilir. 
Hastalar ameliyatın ertesi günü ayağa kaldırılır ve yaklaşık 5-7 gün içinde taburcu edilir. Taburcu edilirken bazı hastalarda kısa süreli (3 ay) korse uygulanabilir. Kademeli olarak spora ve günlük yaşam aktivitelerine dönüş sağlanır. Kaliteli bir yaşam için kas kuvvetlendirme egzersizleri, solunum egzersizleri, esneme ve germe egzersizleri asla bırakılmamalıdır. O nedenle bu zahmetli yolda sizin en yakın yol arkadaşınız biz fizyoterapistler, her zaman  desteğiniz olacağız.”
Haber Merkezi