Kızları katledilen acılı aileler 'idam' istedi

Balıkesir İli Savaştepe İlçesi’nde, 16 yıl önce işlenen cinayete kurban giden 10 yaşındaki Büşra Karabacak ve Tuğçe Yıldırım'ın ölümüyle ilgili geçen hafta verilen cezaların ardından acılı aileler çocuklarının mezarında hem bayram

Bölge Haberleri 6.05.2022 20:46:59 290 0
Kızları katledilen acılı aileler

Balıkesir İli Savaştepe İlçesi’nde, 16 yıl önce işlenen cinayete kurban giden 10 yaşındaki Büşra Karabacak ve Tuğçe Yıldırım'ın ölümüyle ilgili geçen hafta verilen cezaların ardından acılı aileler çocuklarının mezarında hem bayramlaştı hem de içlerini döktü. Zanlılardan 2'si müebbet hapis cezası alırken, 2'sinin beraat etmesi acılı ailelerin yürek sızısını dindirmezken, gözyaşları dinmeyen aileler 'idam' istedi. 
Savaştepe ilçesi kırsal Karacalar Mahallesi'nde 21 Mart 2006'da okula giderken kaybolan teyze kızları Büşra Karabacak ile Tuğçe Yıldırım'ın cesetleri 44 gün sonra Çamurlu Mahallesi yakınlarındaki bir menfezde poşete sarılı olarak bulunmuştu. Karabacak ile Yıldırım'ı öldürdükleri şüphesiyle 11 yıl aradan sonra S.Y., A.Y., Y.E., A.Ç. İzmir'de 8 Eylül 2017'de gözaltına alınmış, şüpheliler çıkarıldıkları mahkemece tutuklanmış, 21 Ekim 2017'de çocukların tırnak arasından alınan DNA örneklerinin uyuşmaması üzerine tahliye edilmişlerdi. Ailelerin itirazları ve DNA örneklerinin başka bir kuruma yaptırılmasının ardından serbest bırakılan zanlılardan 2'si 7 Haziran'daki duruşmada yeniden tutuklanmıştı. Görülen karar davası sonrasında ise, S.A. ile A.A. müebbet hapis cezası alırken, tutuksuz yargılanan Y.E. ve A.Ç.'ye ise beraat kararı çıktı. 
Kararın açıklanmasının ardından çocuklarının mezarlarına giden Anne Hanife Karabacak, Baba Mustafa Karabacak ve diğer anne Ayşe Yıldırım, çocuklarının kabrini ziyaret etti. Gözyaşlarını tutamayan Ayşe Yıldırım, “16 sene oldu. Şu çocuğumuzun mezarına gelmeye biz utanıyoruz. Şimdi yeni mahkememiz bitti. 4 şüpheli vardı, 2'si müebbet, ben daha hala üzüntülüyüm. Çünkü ikisi girdi, üç tanesi dışarıda. Daha belki de daha fazlası dışarı. Bunların hepsini içeri almadılar. Biz mahkeme sonucu sinir krizi geçirmişiz orada. Adamların hiç sesleri çıkmıyor. Biz Karacalar Köyü’nü tanımıyoruz, bilmiyoruz, Biz çocukları tanımıyoruz, aileleri tanımıyoruz diyorlar. Karacalar Köyü’nü tanımıyorlar ama 'Halit Yıldırım'ın evin önüne geçti mi çocuklar' diye soruyor hakime. Nereden biliyor o zaman Karacalar Köyü'ne gelmediysen? Niye? A.Ç., Y.E. Niye alınmadı? DNA'sı daha farklı biri var çocukların tırnağı arasında. Niye bu bulunmadı? Kime güveneceğim? Adli Tıp Kurumu’nun hatasını niye düzeltmediler? Böyle kanun olmaz. Ben bu kanunu böyle karşıyım. Bu katillere idam kararı gerekli. İdam kararı yaptıktan sonra benim gözümle görmem lazım bunları idam ettiklerini. Bizim bu çocuklarımızın yeri burası mıydı? Bugün yaşasaydı benim kızım 26 yaşında olacaktı. Genç arkadaşlarını gördüm mü ben çok üzülüyorum. Yetkililerden ben istediğim daha hala DNA'sı var çocuklarımızın tırnağı arasında. Daha hala bulunamadı. Bunu istiyorum ben. Bizim çocuklarımızı okula diye kandırdılar. Çocuklarımızın iyi niyetini kullandılar bunlar. Karacalar Köyü’ne gelmedik diyorlar ama gelmişler. Ben en başından beri bu işin içinde bir de kadın var diyorum zaten" dedi. 
Baba Mustafa Karabacak’ta, adaletin şu an tam yerini bulmadığından yakındı. 
Haber Merkezi


Haber Kaynak : Manyasın Sesi